İlk
kalkınma planı 1963-67 yılları arasını kapsar. Kalkınma planlarının yapılması
1960 darbesi sonrası oluşturan 1961 anayasasında yer almaktadır. Bu plan 15
yıllık bir kalkınma perspektifinin ilk ayağını oluşturur. İlk bölümde mevcut
durum ortaya konmuştur. İkinci bölümde 15 yıllık kalkınma perspektifinin
nedenleri sıralanmıştır. Diğer bölümlerde toplumsal yapılar, ekonomik kalkınma,
sektörlerin durumu ve gelecekleri ele alınmıştır.
Bilimsel
araştırmalar için bütçe ve personeller belirlenmiştir. Kütüphanelerin kurulması
bu kütüphanelere yabancı yayınlar ve çevirilerinin konulması planlanmıştır.
Bilim insanlarının yetiştirilmesinde seçici davranılacağı ve maddi imkanlarının
iyileştirileceği belirtilmiştir. Planda Bilimsel
ve Teknik Araştırmalar Kurulu’nun kurulması geçmektedir. Bu bugün halen
varlığını sürdüren TÜBİTAK’ın kurulmasını sağlamıştır.
Teknoloji
genel olarak üretim faaliyetlerinin modernleşmesi konularında ele almıştır. Bunun
için sektörler tek tek incelenmiş ve imalatlarında kullanılan teknoloji tespit
edilmiştir. Örneğin SEKA teknoloji yenilenmesi öngörülmüş ancak hangi tür
ağaçtan selüloz üretileceğinin araştırılması için bu daha sonraki döneme
bırakılmıştır. Çimento üretim teknolojileri için de bir araştırma yapılıp bunun
sonuncunda küçük kapasiteli işletmeler yerine daha büyük kapasiteli işletmeler
kurulması öngörülmüştür. Hassas ölçüm aletleri ile ileri teknoloji ürünlerinin
üretimi yapılamayacağı düşünülmüş bu yüzden bu tür ürünler için yatırım
yapmaktansa ithal etme yoluna gidileceği belirtilmiştir. İstihdam tüm planda
önemli bir yere sahip olduğundan teknoloji konusu da istihdam çerçevesinde incelenip,
ilerleyen teknolojinin iş gücü sayısını azaltacağı yönünde tahminlerde
bulunmuştur.
Ulaştırma
sektöründe karayolu taşımacılığının ekonomik sınırları aştığı tespitinde
bulunup, demiryolu ve denizyolunun geliştirilmesi hedeflenmiştir. Deniz
filosunun geliştirilerek rekabetçi hale gelmesi sağlanacak, karayollarında ise
gereksiz yüksek standartlardan uzaklaşılarak ülke şartlarına uygun karayolu
yapılması öngörülmüştür.Havayollarında ise öncelik yakın dış ülkelere uçuşların
yapılması olarak belirlenmiştir.
Bilişim
veya iletişim kelimelerinin yer almadığı planda haberleşme ayrı bir başlık
altında incelenmiştir. Telgraf ve posta işletmeleri yeterli görülüp
yatırımların radyo ve telefona yapılması planlanmıştır. Televizyon ise
teknoloji ve maliyetlerdeki değişim ile ekonomiyi zorlamayacak şekilde ele
alınabileceği belirtilmiştir. Ayrıca haberleşmenin özel sektöre etkileri
üzerinde durulmuş ve bilgi aktarımının fuar, sergi, mesleki dergi ve gazete ile
yapılması öngörülmüştür. Bu şekilde özel sektördeki bilgi eksikliğinin
kapatılacağı düşünülmüş.
Sonuç
olarak; bu planda bilimsel alanda akademik çevrelerin gelişmesi ve
araştırmaların artması için önlemler alındığı görülmektir. En önemli katkısı
ise Tübitak’ın kurulmasını sağlamasıdır. Teknoloji ise sektörel olarak
incelenmiş ve istihdamı azaltıcı olabileceğinden çekinilmiştir. Bunun yanında
ileri teknoloji üretimi yapamayacağımız da baştan kabul edilmiştir. Haberleşme
için telefona öncelik verilmiş televizyon ise göz ardı edilmiştir.
11.
Kalkınma planı hazırlığında afet anlarında kurumlar arası iletişim ve bilgi
akışının sağlanabilmesi için kurulacak bir sistemin olması düşüncesindeyim. Bu
sistem telefon tablet bilgisayar gibi tüm cihazlara yüklenebilecek
uygulamalardan oluşabilir. Bu uygulamalar sayesinde merkez ve saha
koordinasyonu anlık sağlanabilir. Sahadakilerin konumları ve raporları merkeze,
merkezin emirleri ise sahaya gönderilir. Bunun dışında bina kimlik
belgelendirilmesi ve afete karşı dayanım testleri ile her binanın bir karnesi
çıkarılmalıdır. Bu karne ile hem iyileştirme planları yapılabilir hem de afet
anında yıkımın boyutu tahmin edilerek ekiplerin doğru yerlere nakli
sağlanabilir.
Sağlık
konusunda ise koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında kişi ve yer bazında riskler
belirlenerek riskli kişilere önceden hastalık salgın vb. gibi konularda
uyarılar gönderilebilir. Kronik hastalıkları olanların kontrolleri de bu
sistemle hatırlatılabilir ve doktor ile uzaktan görüşme sağlanarak hastaların
sadece görüş sormak için hastaneye gitmeleri önlenebilir.
İnternet
altyapısı geniş banda uygun hale getirmek bu plan içinde olmalı ayrıca internet
erişiminin bir hak olduğu göz önüne alınarak kamusal alanlarda ücretsiz
internet için planlama yapılmalıdır.
Bilimsel
eğitim için üniversitelerimize her bölüm için belli kriterler getirilmeli ve bu
kriterleri sağlamayan bölümler kapatılmalıdır. YÖK sistemi değiştirilerek
bilimsel ve özgür eğitimin yolu açılmalıdır. Üniversite sanayi işbirliğini
geliştirici önlemler alınmaya devam edilmeli ancak üniversitelerde kurulacak
teknokent ve benzeri yapılar öğretim elemanlarını tüccar olmaya zorlamamalıdır.
Ulaştırma
sektöründe şehir içi ulaşım için toplu taşıma sistemleri sübvanse edilmeli
şehirler arası yük kombine taşımacılık ile
karayolundaki ağırlık demiryolu ve deniz yoluna kaydırılmalı.
Son
olarak 11. Kalkınma planında 10. Kalkınma planının bir değerlendirilmesi yer
almalıdır. Başarı ve başarısızlıklar belirlenerek nedenleri incelenmelidir. Bu
bilgiler ışığında 11. Kalkınma planı daha gerçekçi hazırlanabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder