Bu yazı 2006 yılında yayınlanan yönetmen Ken Loach'unThe Wind
That Shakes The Barley - Özgürlük
Rüzgarı filminin incelemesidir. Film İrlanda’nın bağımsızlık
savaşı sırasında mücadele eden iki kardeşin hikayesini anlatıyor. Eğer filmi
izlemediyseniz film hakkında oldukça fazla "heves kaçırıcı bilgi
- spoiler"
içerdiği için önce filmi izlemek isteyebilirsiniz. Bu inceleme hem
üç perdeli sekiz sekans yaklaşımına göre hem de Christopher Vogler'ın on iki aşamalı Kahramanın
Yolculuğu - The Hero's Journey yaklaşımına göre
incelenmiştir. Senaryosu Paul Laverty'e ait olan bu film 2006 yılında Cannes'da
Altın Palmiye'nin sahibi olmuştur. Yönetmen Ken Loch 2016 senesinde I, Daniel
Black filmi ile on yıl aradan sonra ikinci kez Altın
Palmiye'yi kazanmıştır.
30 Kasım 2018 Cuma
23 Kasım 2018 Cuma
Örgütsel Adalet
Bu yazı Dr. Öğr. Üyesi Başak BEYDOĞAN TANGÖR danışmanlığında Barış Durukan tarafından“Kamu Çalışanlarının Örgütsel Adalet Algıları: Todaie Örneği” adlı TODAİE Kamu Yönetimi YÜKSEK LİSANS programı dönem projesinin kısaltılmış halidir.
TODAİE 1952 yılından bu yana kamuya nitelikli işgücü yetiştirme amacıyla ve kamu yönetimi ile ilgili araştırmalar yapmak için kurulmuştur (Tural, 2014: 51-52). Kurulduğu günden bu yana beş binden fazla kamu görevlisi lisansüstü programlarından mezun olmuştur (Todaie, 2017:7). Kurumun özelliği sadece kamu görevlilerine lisansüstü öğrenim veren bir enstitü olmasıdır. Burada eğitim gören kamu görevlilerinin en az dört yıl kamuda çalışma şartını yerine getirmesi gerekmektedir. 2 Temmuz 2018 tarihinde 703 sayılı KHK ile kapatılmıştır.
Adalet
sözcüğü Arapça denge, denklik anlamına gelen “adl” kökünden türetilmiştir (Nişanyan, 2017) . Sözcüğün sözlük
anlamı; yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının
sağlanması, hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, herkese kendine uygun
düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk gibi anlamlara gelmektedir (Türk Dil Kurumu, 2006) . Toplumbiliminde
kullanılan anlamı ise “Belli bir toplumda, belli bir tarihsel dönemde bir
toplumsal olgunun adil sayılması yoluyla korunması tutumu” anlamına gelmektedir
(Ozankaya, 1975: 1).
9 Kasım 2018 Cuma
İnşaat Sektöründe Yaşanan Uyuşmazlıkların Çözümü
Bu yazı Moustafa Kassab; Keith Hipel; ve Tarek Hegazy'in Conflict Resolution in Construction Disputes Using the Graph Model adlı makalesinden özetlenerek çevrilmiştir.
Karar
verme ve bu kararları müzakere etme hayatın aile ilişkilerinden uluslar arası
diplomasiye kadar hayatın her alanında karşımıza çıkmaktadır. Anlaşmazlıklar
hayatın her alanında olduğu gibi inşaat sektöründe de sıkça karşılaşılmaktadır.
American Arbitration Association (Amerikan Tahkim Birliği) verilerine göre her
yıl anlaşmazlık yüzünden başvuruların sayısı artmaktadır. Her anlaşmazlık
inşaat maliyet ve sürelerinde artışa sebep olmakta ve bunların önüne geçmek
için yeni karar alma süreçlerine ihtiyaç durulmaktadır.
Bu
çalışmada inşaat projelerinde karşılaşılan uyuşmazlıkların çözümü için bilgisayar
destekli bir model önerilmiştir. GMCR (graph model for conflict resolution) ile
bir grafik model oluşturulmakta ve daha sonra GMCR II ile karar alma
süreçlerine bilgisayar desteği sağlanmaktadır. Böylece çatışma konuları önceden
öngörülüp çatışma oluşmadan önlenmesi hedeflenmektedir.
2 Kasım 2018 Cuma
Tohum Patentleri ile Mülksüzleştirme
Bu yazı Özgür ÖZTÜRK ve Elife KART tarafından yazılmış "Tarımda Neoliberal Mülksüzleştirme: Tohum Patentleri" adlı Sosyoloji Araştırmaları Dergisi 20. sayısında Nisan 2017 tarihinde yayınlanan makalenin özetidir.
Makale
günümüz tarımında uygulanan tohum politikasının köylüleri nasıl
topraksızlaştıracak politikalara dönüştüğünü anlatmaktadır. Teknolojinin
ilerlemesi ile birlikte küresel tarım ve kimya şirketleri geleneksel tohumlara
göre daha verimli ve dayanıklı tohumlar üretmeyi başarmışlardır. Ancak bu
tohumlar üzerindeki hakları sadece bir mal satışı şeklinde olmamakta genetiğini
de bir meta haline getirmektedir. Bu durumda sattıkları tohumların patentli
genetik haklarının ellerinde olduğunu iddia ederek çiftçilerin yüzyıllardır
yapmakta olduğu tohum üretimini engellemektedirler. Bu durum çiftçilere ağır
bir yük getirerek onları topraksızlaştıran bir politika aracı haline gelmiştir.
Bu durumun oluşmasında biyolojik-genetik gelişmeler sonucunda üretilen hibrit
tohumların bir meta haline gelmesi ve bunların hukuki olarak hak iddia
edebilmesini sağlayan patent, fikri mülkiyet yasaları vardır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)