Kitap ve makale özeti, ödev ve sınavlarınız için yorumlara iletişim adresinizi bırakabilirsiniz.
Selma Kılıç Kırılmaz
Research Journal of Business and Management- RJBM (2020), Vol.7(3). p.188-200
Endüstri 4.0 çağına geldiğimiz bu günlerde dijitalleşme, tüm iş
kollarında hızla artmaktadır. İşletmelerde insan kaynakları yönetiminde de
dijitalleşme hızla yaygınlaşmıştır. Dijital teknolojiler ile işe alım
süreçlerinde artık yapay zekâlı robotlar işe giriş için yapılan mülakatları
gerçekleştirmektedir. İş başvurularında QR kod kullanılmaya başlanmıştır.
Süreçler mobil uygulamalar ile takip edilebilir hala gelmiştir. Bu dijitalleşme
sürecinde şirketlerin insan kaynakları yönetimi uygulamalarını incelemek ve
etkilerini araştırmak bu makalenin amacıdır.
2021 yılında insan kaynakları trendleri; Gig ekonomisi, yapay zekâ, uzaktan
çalışma, bulut bilişim olarak sıralanabilir. Gelişen teknoloji ve dijitalleşeme
ile insan kaynakları da çağın gerektirdiği dönüşümleri sağlamaktadır. Bu
dönüşümlere Covid 19 salgını ile beraber zorunlu olan insanların izolasyon
ihtiyacı eklendiğinde insan kaynakları yönetiminde dijitalleşme daha fazla öne
çıkan ve talep gören bir süreç olmuştur. (Tekin,
2021)
Gig ekonomisi son yıllarda birçok
akademik makaleye konu olmuştur. Bu yeni kavram genel olarak işçiler ve
işverenler arasındaki kısa süreli ilişkileri anlatmakta kullanılır. Gelişen
dijitalleşme ile birlikte işveren ve iş görenlerin eşleşmesini kolaylaştıran ve
iş gücü ile paranın karşılıklı değişimini anlatmaktadır. Freelance çalışmaya
benzer şekilde tek bir işverene sürekli bağlı olmadan serbest çalışma olarak da
düşünülebilir. Gig ekonomisinde işveren ile iş gören arasında klasik bağ yoktur. Çalışanların başarılı olması için kesin
olamayan kriterler ve kurallar vardır. Çalışana klasik durumdan daha küçük
görevler verilir. İş gücü coğrafi olarak dağınıktır. Çalışanlar bu sisteme en
çok ek gelir sağlamak için girmektedir (Şen
& Bütün, 2021). Gig çalışanları ortak platformlar aracılığı ile
şirketler ile eşleşmektedir. Burada platform üzerinde anlaşma sağladıktan sonra
ödemeler EBay Etsy gibi platformlar aracılığı ile yapılmaktadır (Çiğdem
& Erdoğan, 2018).
Ayşe TAŞKIRAN
Açıköğretim Uygulamaları ve
Araştırmaları Dergisi AUAd 2017, Cilt 3, Sayı 1, 96‐109
Makalenin amacı Eğitimde yaşanan dijitalleşme sürecinde dünya genelinde konunun ele alınış şekli ve çeşitli uygulamaları inceleyerek Türkiye’de yükseköğretimde dijital eğitim dönüşümü sürecinde neler yapılabileceğini tartışmaktır.
Makale hızla ilerleyen teknoloji ile internet kullanım oranlarını ve internete hangi araçlar ile giriş yapıldığını inceleyerek başlamaktadır. Klasik durumda öğretenin bilgiye sahip olması ile elinde tuttuğu güç bilgi kaynaklarına erişimin kolaylaşması ile giderek erimektedir. Yükseköğretim kurumlarının hızla değişen eğitim sürecine ayak uydurmakta geriden geldiği belirtilmiştir. Berkeley üniversitesinin dijital eğitim dönüşü için hazırladığı rapor incelenmiştir. E-öğrenme ve uzaktan eğitim giderek yaygınlaşmaktadır. Kitlesel Açık Çevrimiçi Derslerin (MOOC) devreye girmesi eğitimde köklü bir değişimin yaşanacağının habercisi olmuştur. Bu değişim özellikle üç başlıkta toplanabilir. İlk olarak görsel ve işitsel videoların yanında resim, dil ve grafik çeşitliliği artmıştır. İkinci olarak derslerin sadece öğreten tarafından verildiği bir durumdan öğreten-öğrenen etkileşimine olanak sağlayan bir duruma gelmiştir. Son olarak ise bu eğitim sonucunda geçerli bir sertifikasyon yapılabilmektedir. İngiltere’de faaliyet gösteren Open University bu konuda dijital eğitime en hızlı uyum sağlayan kurumlardan biridir. Mobil cihazların artışı ile öğrencilerin erişim alanı oldukça genişlemiştir. Açık Öğrenme Kaynaklarının (OER)gelişmesi ile bilgi herkes için ulaşılabilir, ön şartsız ve ücretsiz hale gelmiştir. Dijital dönüşüm ile yeni eğitim modelleri ortaya çıkmıştır. Harmanlanmış öğrenme, rotasyon modeli, esnek model, kişisel harmanlanmış model, çevrimiçi laboratuar modeli, zenginleştirilmiş sanal model gibi yeni modeller ortaya çıkmıştır.
Doç. Dr. Elbeyi PELİT, Doç. Dr. Hasan Hüseyin SOYBALI, Arş.Gör. Serkan AK
Seyahat ve Otel İşletmeciliği Dergisi/Journal of Travel and Hospitality Management 14 (3), 2017, 53-73.
Turizm emek-yoğun bir sektör olarak insan kaynağının oldukça önemli bir rol oynadığı bir sektördür. Bu da nitelikli iş gücünü işletmeler için hayati bir öneme sahip olduğu anlamına gelmektedir. Makale ele aldığı termal otel işletmeciliğinde işe alım süreçlerindeki uygulamaları ve zorlukları ele alarak bu sorunlara çözüm önerileri geliştirmeyi amaçlamıştır.
Makale işe alım süreçlerinin termal otelcilik için önemini anlattıktan sonra daha önceki çalışmaları sıralamıştır. Çalışma evreni olarak Afyonkarahisar’da bulunan beş yıldızlı termal oteller seçilmiştir. Örneklem olarak Afyonkarahisar’daki tüm termal beş yıldızlı oteller ile görüşülmüş olup araştırma evreninin tamamına ulaşılmıştır. Bu otellerde insan kaynakları departmanlarının tepe yöneticileri ile yüz yüze görüşme yapılmıştır. Araştırmada nitel veriler toplanmıştır. Görüşmelerde yarı yapılandırılmış formlar kullanılmıştır. İnsan kaynakları departmanı yöneticilerine demografik bilgileri, otel hakkında ve insan kaynakları departmanı hakkında sorular sorulmuştur. Daha sonra personel bulma, personel seçimi ve işe yerleştirme süreçleri hakkında sorular sorulmuştur. Son olarak ise işe alım süreçlerindeki zorluklar sorulmuştur. Makale bulgular ve sonuç bölümüyle sonlanmaktadır.
Çalışma işletmelerin işe alım süreçlerinde kullandıkları yetkinlik bazlı personel seçimini hangi yöntemleri kullanarak yapıldığını ve bu yöntemler arasındaki benzerlik ve farlılıkları ortaya çıkarmak için yapılmıştır.