Yangın merdivenleri malzeme
bakımından çoğunlukla iki türde üretilir. Bunlar çelik ve betonarmedir.
Betonarme yangın merdivenleri ağır, yapımı zor ve genelde bina içinde
kullanılırlar. Çok yer kapladıkları için daha fazla ölü alan yaratırlar. Çelik
yangın merdivenleri ise çok daha hafif ve daha az yer kaplarlar. Ancak çeliğin
ısı iletim kapasitesi çok yüksektir ve bir yangın anında ileteceği ısı ile
yangın merdivenini kullanan insanlarda el ve ayak yanıklarına yol açabilirler.
Ayrıca dış cephede kullanılan çelik merdivenlerin korozyona karşı korunması
önemli bir bakım programı gerektirmektedir. Ayrıca tarihi yapıların dokusunu
bozmadan yangın merdveni eklenebilmesi için de bu iki malzeme yetersiz
kalmaktadır.
Betonarme ve çeliğin güçlü yönlerini
bünyesinde birleştirebilecek yeni bir seçenek ise kompozit malzemelerdir.
Yangın merdivenlerini kompozit malzemeler ile üreterek betonarme ve çeliğe
alternatif oluşturulabilir. Birçok kompozittin yangına karşı dayanımı düşüktür.
300-400oC sıcaklıklara gelindiğinde alev alma, duman ve zehirli gaz
çıkışı olmaktadır. Buna rağmen doğru malzeme ve üretim yöntemi ile kompozit
ateş kalkanları ve yalıtım malzemeleri üretilebilmektedir. Bu durumda kompozit
malzemelerin diğer dayanım parametreleri yanında yangına karşı dayanımı ön
plana çıkmaktadır.
Bu projede polimer matrisli kompozit
malzemelerin yangına dayanımları araştırılarak yangın merdiveni yapımına uygun
kompozit malzeme seçimi yapılacaktır. Kompozitler sayesinde mevcut yapılara
eklenecek yangın merdivenlerinin yapıya etkileri ve estetik görünüşleri gibi
konularda çelik, betonarme gibi konvensiyonel malzemelere alternatif bir
seçenek eklenmiş olacaktır. Çelik merdivenlere kıyasla daha az bakım
gerektirmesi bina yöneticilerinin iş yükünü azaltıp güvenliği arttıracağı gibi
betonarmeye kıyasla daha az yer kaplayıp ölü alanları en az seviyeye
indirecektir.
İlk aşamada yangın ve yangın
merdivenlerine uygun kompozit malzemelerin araştırılması ve seçimi
yapılacaktır. İkinci olarak ise seçilen malzeme üzerinde standartlarda
belirtilen deneyler uygulanacaktır. Son aşamada ise en uygun kompozit malzemler
seçilecek ve yangın merdivenine uygun malzemenin üretilmesi ile de bu proje
amacına ulaşacaktır.
İleriki aşamalarda bu çalışmadan
elde edilen veriler ile yangına dayanıklı malzemeler ve yangın merdiveni
konularını içeren standartlar geliştirilebilir.
Her yıl çıkan yangınlar neticesinde
binlerce kişi ölmekte ve yaralanmaktadır. (1) Binalarda yangın güvenlik önlemleri iki şekilde ele
alınmaktadır. Bunlar; pasif yangın güvenlik önlemleri ve aktif yangın güvenlik
önlemleridir. Pasif yangın güvenlik önlemleri; mimari proje aşamasında
tasarlanan, bina inşaatında yapılan ve kalıcı işlevi bulunan önlemlere denir. (2) Binaların pasif yangın güvenliğinin sağlanması için yangın
anında bina içindeki insanların güvenli bir şekilde boşaltılması gerekmektedir.
(3) Bu gerekliliği yerine getiren en önemli yapı elemanı ise
yangın merdivenleridir. Yeni yapılan binalar dışında tarihi eser niteliğinde
yapılarında kullanımı sırasında yangın güvenliği önemli bir konudur. (4) Bu tür kültür varlıklarının kullanımında kent dokusunu
bozmaması açısından yangın merdivenlerinin yapılması estetik bir önem de arz
etmektedir.
Yangın: Maddenin ısı ve oksijenle
birleşmesi sonucu oluşan yanma reaksiyonlarına denir. (5)
Yangın ya da diğer adıyla Kaçış
merdiveni, yangın hâlinde ve diğer acil hâllerde binadaki insanların emniyetli
ve süratli olarak tahliyesi için kullanılabilen, yangına karşı korunumlu bir
şekilde düzenlenen ve tabii zemin seviyesinde güvenlikli bir alana açılan
merdivendir.
Yangın merdivenlerinin duvar, tavan ve tabanında hiçbir yanıcı malzeme
kullanılamaz ve bu merdivenler, yangına en az 120 dakika dayanıklı duvar ve en
az 90 dakika dayanıklı duman sızdırmaz kapı ile diğer bölümlerden ayrılır.
Yangın merdivenlerinin kullanıma uygun şekilde boş bulundurulmasından, bina
veya işyeri sahibi ve yöneticileri sorumludur.
Yangın merdiveninin özellikleri:
-
Kaçış
merdivenlerinde her döşeme düzeyinde 17 basamaktan çok olmayan ve 4 basamaktan
az olmayan aralıkla sahanlıklar düzenlenir.
-
Bina
yüksekliği 15.50 m'den veya bir kattaki kullanıcı sayısı 100 kişiden fazla olan
binalarda dengelenmiş kaçış merdivenlerine izin verilmez.
-
Sahanlığın
en az genişliği ve uzunluğu, merdivenin genişliğinden az olamaz. Basamakların
kaymayı önleyen malzemeden olması şarttır.
-
Herhangi
bir kaçış merdiveninde basamak yüksekliği 175 mm'den çok ve basamak genişliği
250 mm'den az olamaz.
-
Kaçış
için kullanılmasına izin verilen merdivenlerde, basamağın kova hattındaki en
dar basamak genişliği, konutlarda 100 mm'den ve diğer yapılarda 125 mm' den az
olamaz.
-
Herhangi
bir kaçış merdiveninde basamak yüksekliği 18 cm'den çok ve basamak genişliği 20
cm'den az olamaz.
Mevcut
yapılarda dairesel merdivenlerin, yanmaz malzemeden yapılması ve en az 70 cm -
genişlikte
olması gerekir. Dairesel merdivenin genişliği, bir kattaki kullanıcı sayısının
60 kişiden fazla olması hâlinde 80 cm'den az olamaz.
-
Basamağın
kova merkezinden 50 cm uzaklıktaki basamak genişliği 25 cm'den az ve basamak
yüksekliği 175 mm'den fazla olamaz.
-
Dış
kaçış merdivenlerinin; korozyona karşı korunması, yeterli dayanım ve taşıma
kapasitesine sahip olması ve acil durumlarda kullanılabilir olması gerekir.
-
Kat
sınırlamasına bakılmaksızın tüm umumi binalar ile iskân edilebilir bodrum
katlar dâhil 5 bodrum katında iskan edilemeyen binalarda 4 (Zemin dâhil) kat ve
daha fazla olan binalarda yangın merdiveni yapılması zorunludur. (6)
Yapı Malzemelerinin Yangına Dayanımı
Avrupa Komisyonu tarafından, Yapı
Malzemeleri Direktifi kapsamında ortaya konan temel gerekler doğrultusunda
ortak Avrupa yangın sınıfları ve prosedürleri oluşturulmaktadır. Bu kapsamda
Komisyonun, 2000/147/EC sayılı Kararı ile yapı malzemelerinin yangına tepki
performans sınıfları, 2000/367/EC sayılı Kararı ile yapı elemanlarının yangına
direnç performans sınıfları ortaya konmuştur. (7) Yapı malzemelerin
yangın sınıfları yer döşemesi ve yer döşemesi olmayan malzemeler için ikiye
ayrılmıştır. (8) TS EN 13501-1
Standardı ile malzemelerin yangına dayanımı sınıflandırılması için yapılacak
deneyler belirtilmiştir. Malzemenin yangına önemli bir katkısı olmadığı kabul
edilen A sınıfının belirlenmesi için “Yanmazlık deneyi” yapılmaktadır. (9) Bu deney standardını
sağlayan ürünlerin yangına katkı yapmadığı kabul edilir. Eğer bu testi geçemeyen
alev alan malzemelerin yangın sınıfını belirlemek içinse “Tutuşabilirlik
deneyi” uygulanmaktadır. (9)
Bu deney ile birlikte D,C veya B sınıfı için “Tek alev başlığıyla deney”
yapılmalıdır. (10) Malzemenin
yandığında ne kadar ısı çıkardığını belirtme için ise “Kalorifik potansiyel deneyi” kullanılmaktadır. (11) Gene yangın sınıfı
belirlemede malzemeye “Tutuşabilirlik deneyi” yapılarak alev alma süresi
belirlenmektedir. (12) Daha sonra bu
deneyler ışığında yapı malzemesinin yangına dayanım sınıfı bulunur.
KOMPOZİT
MALZEMELER
Kompozitler, en az iki farklı
maddenin bir araya getirilmesiyle meydana gelen malzeme grubudur. Üç boyutlu nitelikteki
bu bir araya getirmede amaç,
bileşenlerde bulunan istenilen özeliklerin bir araya getirilerek
bileşenlerin hiç birinde tek başına mevcut olmayan özeliklerin elde edilmesidir.
(13) Kompozitler genel
olarak matris olarak kabul edilen sürekli bir faz ile onun içinde dağılı
değişik özeliklere sahip donatı fazından meydana gelmektedir. (14) Donatı fazı elyaf,
parçacık yada kıymık denilen şekillere sahip malzemelerden oluşabilir.(Bkz.
Şekil 1)
Matris fazı, polimer, çimento ya da
metal vb. olabilir. Destek fazı ise cam elyafı, silis kumu, metal çubuklar vb.
olabilir.
Polimer Matrisli Kompozitler
Kompozit malzemelerde polimer esaslı matrislerin yanı sıra
metal, seramik türevi malzemeler de matris olarak kullanılmaktadır. Matris
malzemelerinin genellikle plastik esaslı olmasından dolayı kompozit malzemeler
de genellikle takviye edilmiş plastikler olarak adlandırılırlar. Metal
matrisler büyük çaplı uygulamalarda kullanılmak için pahalı ve çalışılmaları
zordur. Seramik matrisler ise yüksek oranda kırılgan olmalarından dolayı
yeterli dayanıklılığa sahip olmamaları nedeniyle kullanım alanları yüksek ısı
ile kullanılan yerlerle sınırlanmaktadır. Karbon matrisli kompozit malzemeleri
üretmek çok zor ve çok pahalıdır. (15)
Matrisler güçlü yapıştırma, çevre ve atmosfer şartlarına
yüksek dayanım ve yüksek mekanik özellikler gösterirler. Bir matrisin öncelikle
sağladığı mekanik özellikler yüksek sertlik ve yüksek dayanıklılık
değerleridir. İyi bir malzeme sert olmalıdır, fakat gevrek bir malzemenin
gösterdiği davranışlardan dolayı performansı düşmemelidir. Bu özellikleri büyük
ölçüde karşılayan polimer esaslı matrisler termoset ve termoplastik matrisler
olarak iki tür olarak bulunmaktadır. Polimer: Her bir molekülünün, birbirine
bağlanan ünitelerin tekrarından oluştuğu, uzun zincir moleküllerinden oluşan
bir bileşiktir. Çoğu polimerler karbona dayanır ve bu nedenle organik kimyasal
madde olarak kabul edilir. Polimerler üç sınıfa ayrılır: Termoplastik
polimerler, termoset polimerler, elastomerler. Bunlardan ilk ikisi plastik
sonuncusu ise lastiktir. (16)
Termoset Matrisler
Termoset esaslı matrisler, kompozit malzeme matrisleri
olarak en sık kullanılan türdür. Termoset plastikler sıvı halde bulunurlar,
ısıtılarak ve kimyasal tepkimelerle sertleşir ve sağlamlaşırlar. Termoset
polimerlerin polimerizasyon süreci termoplastiklerden ayıran en önemli özelliği
geri dönüşü olamamasıdır. Yüksek sıcaklıklarda dahi yumuşamazlar. Çoğu termoset
matris sertleşmemeleri için dondurulmuş olarak depolanmak zorundadır.
Dondurucudan çıkarılıp oda sıcaklığında bir müddet (1-4 hafta arası)
bekletildiğinde sertleşmeye başlar ve özelliklerini kaybederek biçim verilmesi
zor bir hâl alıp kullanılamaz duruma gelir. Dondurucu içinde olmak şartıyla raf
ömürleri ise 6 ila 18 ay arasında değişmektedir. Termoset reçineler kimyasal
etkiler altında çözülmez ve olağandışı hava şartlarında dahi uzun ömürlü
olmaktadırlar. Termoset matris malzemelerin üretiminde kullanılan malzeme
tipleri epoksi, polyester, vinylester, ve fenolik reçinelerdir. Yüksek
mukavemet gerektirmeyen durumlarda en çok kullanılan matris malzemesipolyester
reçinesidir. Gelişmiş kompozitlerin üretiminde ise genellikle epoksi ve fenolik
reçine kullanılmaktadır. (17)
Epoksi reçine matrisler
Epoksiler iki ya da daha fazla epoksi içeren bileşenlerden
oluşurlar. Polifenol’ün epikloridin ile bazik şartlarda reaksiyonu sonucu elde
edilirler. Viskoz ve açık renkli bir sıvı halindedirler. Epoksilere uygulanan
kür işlemleri ile yüksek sıcaklıklara dayanımları 150-200ºC’a arttırılabilir.
Saydam ve yapışkan hal amorf polimerlerin karakteristiğidir. Tüm polimerler
düşük sıcaklıklarda saydamlaşırlar ve yüksek sıcaklıklarda kauçuklaşırlar.
Geçişin meydana geldiği sıcaklık aralığına “Camsı geçiş sıcaklığı ” adı
verilir. Camsı geçiş sıcaklığı maksimum çalışabilme sıcaklığının bir ölçüsüdür.
100 ºC’ a arttırılabilir. 150-250 ºC arasında uygulanacak bir kür ile 150-250
ºC arasında maksimum çalışma sıcaklığı sağlanabilir. Kür işlemleri uygun
katalizörlerin kullanılması ile hızlandırılabilir.
Polyester reçine matrisler
Polyester matrisler dizabik asitlerin, dihidrik alkoller
(glikol) ya da dihidrik fenollerle karışımının yoğuşması ile şekil alırlar.
Polyesterin ana tipleri, polyester bileşeninin doymuş asitle ya da alternatif
malzeme olarak glikolle modifikasyonu temeline dayanır. Ayrıca kür işlemi ile
matrisin esnekliği iyileştirilerek kopma gerilmesi artırılabilir.
Vinylester reçine matrisler
Polyesterlere benzerler. En önemli avantajları
elyaf ve matris arasında iyileştirilmiş bir bağ mukavemetine sahip olmalarıdır.
Polyesterde glikolün bir kısmının yerine doymamış hidrasilik bileşenlerin
kullanılması ile elde edilirler. Son derece yüksek kimyasal ve çevresel
dayanıma sahip olup, mekanik özellikleri ve maliyeti polyester reçineden
daha yüksektir. Ayrıca sertleşme sırasında yüksek oranda çekme görülür.
Fenolik Reçine Matrisler
Fenolikler termoset reçineler olup, fenolün bir aldehitle
(genellikle formaldehit) katalizör yardımıyla reaksiyonu sonucu üretilirler.
Fenolik reçineli kompozitler, ateşe karşı yüksek direnç, uzun süreli kullanım
dayanıklılığı, yüksek sıcaklık ortamında mükemmel dayanım ve hidrokarbon ve
klorlu çözücülere karşı direnç özellikleri gösterirler. (18)
Fenolik reçinelerin
çok yönlülüğü ve geniş kullanım alanları novolak ve resol reçinelerin farklı
şekillerde pazarlanmasını beraberinde getirerek, toz, sıcak eriyik, çözücü
bazlı ve sulu çözelti gibi formlarda piyasaya sunulmalarını sağlamıştır.
Fenolün aldehitle reaksiyonunda kullanılan katalizatör ve kullanılan
formaldehitle fenolün oranı üretilen reçinenin türünü belirler. Üretilen
fenolik reçine, asit katalizatörle üretilmişse ve formaldehit / fenol molar
oranı 0,9 dan küçükse novolak olarak adlandırılır. Eğer reçine alkali
katalizatörle üretilmiş ve formaldehit / fenol molar oranı 0,9’dan büyük ise
resol olarak adlandırılır. Novolakların sentezinde oksalik ve sülfürik asit
kullanılır. Resollerde ise hidroksit, sodyum, lityum, potasyum, baryum ve
kalsiyum elementlerinin hidroksitleri veya alifatik aminleri kullanılır.
Novolakların ve resollerin ikisi için de suda %37-52 formaldehit çözeltisi
(metilen glikol), CH2(OH)2 kullanılır. (19)
Novolak sentezinde ilk reaksiyon, asit katalizatörün metilen glikolle
reaksiyonu sonucunda karbonyum iyonu oluşumudur. Karbonyum iyonu daha sonra
fenolle reaksiyona girerek metilolfenol oluşturur.
Difenil metan en düşük moleküler ağılığa sahip novolaktır.
Novolaklar termoplastik reçinelerdir ve termoset olmaları için
heksametilentetramin (HEXA) ile reaksiyona girmeleri gerekir ve bu reaksiyonun
oluşması için ısıya ihtiyaç vardır. Fenolik reçinelerin çok yönlülüğü ve geniş
kullanım alanları novolak ve resol reçinelerin farklı şekillerde pazarlanmasını
beraberinde getirerek, toz, sıcak eriyik, çözücü bazlı ve sulu çözelti gibi
formlarda piyasaya sunulmalarını sağlamıştır.
Novolak HEXA
karışımı tozlar genellikle döküm kalıpları, öğütme merdaneleri gibi alanlarda
kullanılmaktadır. Resol fenolik reçineler ise fiber takviyeli kompozit üretimi
için kullanılmaktadırlar. Fenolik reçinelerin ısı kalkanı amaçlı, cam ve karbon
fiberli kompozitlerde kullanılma miktarı giderek artmakta olup bunun nedeni
diğer termoset reçinelerle karşılaştırıldığında fenolik reçinenin alev
ortamında alev yayılmasının yavaş olması, az miktarda duman oluşturması ve bu
dumanın toksik özelliğinin düşük olmasıdır. Bu avantajlarının yanı sıra
fenolikler diğer reçinelerle kıyaslandığında daha ucuzdurlar. 1980’li yıllarda
Federal Havacılık Kurumu, hava ulaşımı araçları için olan yanma anında toksik
duman yayma ve alev yayılma spesifikasyonlarını sıkılaştırdı. Bunun amacı uçak
yangınlarında yangının yayılmasını yavaşlatmak ve yolcuların tahliye
edilebileceği süreyi arttırmaktı. Bu spesifikasyonları sağlayabilen kompozit
türü ise cam veya karbon fiber takviyeli fenolik kompozitler olmuştur.
Günümüzde fenolik kompozitler uçakların iç duvar, tavan ve yer kaplamalarında kullanılmakta ve geleneksel polyester, epoksi
ve vinil ester reçineli kompozitlerin yerini almaktadır. Bu konunun önemi
İngiltere’de King’s Cross istasyonunda çıkan metro yangınında
da görülmüştür. Yangında 31 kişi ölmüş, yüzlerce kişi
yaralanmış ve bunun sonucunda İngiltere hükümeti yeni bir kanun çıkartarak (BS
6853), yer altı taşımacılığında kullanılan kompozit malzemeler için alev
yayılması ve duman yoğunluğu konularında katı sınırlamalar getirmiştir. Bunu
sınırlamaları geçebilen kompozitler ise Georgia - Pacific ve Borden Cellobond
firmalarının ürettiği fenolik kompozitler olmuştur. Daha sonra Fransa ve
İskandinav ülkeleri metroları da bu sınırlamaları takip ederek fenolik kompozit
malzeme kullanımına geçmişlerdir. (20)
Termoplastik Matrisler
Termoplastik polimerlerinin çeşitlerinin çok fazla olmasına
rağmen matris olarak kullanılan polimerler sınırlıdır. Termoplastikler düşük
sıcaklıklarda sert halde bulunurlar ısıtıldıklarında yumuşarlar. Termosetlere
göre matris olarak kullanımları daha az olmakla birlikte üstün kırılma tokluğu,
hammaddenin raf ömrünün uzun olması, geri dönüşüm kapasitesi ve sertleşme
prosesi için organik çözücülere ihtiyaç duyulmamasından dolayı güvenli çalışma
ortamı sağlaması gibi avantajları bulunmaktadır. Bunun yanı sıra şekil verilen
termoplastik parça işlem sonrası ısıtılarak yeniden şekillendirilebilir. Oda
sıcaklığında katı halde bulunan termoplastik soğutucu içinde bekletilmeden
depolanabilir. Termoplastikler yüksek sertlik ve çarpma dayanımı özelliğine de
sahiptirler. Yeni gelişmelerle termoplastiğin sağladığı bu artı değerleri son
dönem termoset matrislerinden 977-3 Epoksi ve 52450-4 BMI reçineleri de
sağlamaktadırlar. Termoplastiklerin kompozit malzemelerde matris olarak tercih
edilmemelerinin başlıca nedeni üretimindeki zorlukların yanı sıra yüksek maliyetidir.
Oda sıcaklığında düşük işleme kalitesi sağlarlar, bu onların üretimde zaman
kaybına yol açmasına neden olur. Bazı termoplastikleri istenilen şekillere
sokabilmek için çözücülere ihtiyaç duyulabilir. Termoplastiklerin, termosetlere
kıyasla hammaddesi daha pahalıdır. Başlangıçta amorf yapılı reçinelerden
polietersulfon (PES) ve polieterimid (PEI) matris olarak kullanılmaktaydı.
Sonraki dönemde ise havacılık sektörü uygulamalarıiçin çözücülere karşı dayanım
önemli bir kriter olarak ortaya çıkmıştır. Bu ihtiyaç sonrasında
Polietereterketon (PEEK) ve Polifenilen sulfit (PPS) gibi yarı-kristal yapılı
plastik malzemeler geliştirilmiştir. Ayrıca sınırlı oranlarda Poliamidimid
(PAI) ve Poliimid gibi plastiklerde kullanılmaktadır. Bu polimerler diğer termoplastiklerden
farklı olarak polimerizasyonlarını kür aşamasında tamamlarlar. En yoğun
çalışmalar ise PA, PBT/PET ve PP gibi düşük sıcaklıklarda kullanılan
polimerlerin üzerine yapılmıştır. Tüm bu polimerlerin haricinde ABS, SAN, SMA
(StirenMaleikAnhidrit), PSU (Polisülfon), PPE (Polifenilen Eter) matris olarak
Kullanılır. Termoplastik reçineler malzemenin çekme
ve eğilme dayanımlarının artırılması için kullanılırlar. Otomotiv sektöründe
yaygın olarak kullanılan termoplastikler uçak sanayisinde de yüksek
performanslı malzeme çözümlerinde kullanılmaktadırlar. Çoğunlukla enjeksiyon ve
ekstrüzyon kalıplama yöntemleri ile üretilen termoplastiklerin üretiminde GMT
(Glass Mat Reinforced Thermoplastics /Preslenebilir Takviyeli
Termoplastik) olarak da üretilmektedir Bu yöntemlehazırlanan takviyeli
termoplastikler soğuk plakaların preslenebilmesi ve geri dönüşüm sürecine
uygunluğundan dolayı özellikle otomotiv sektöründe tercih edilmektedir. (17)
Polimerlerden imal edilen EPS ve XPS gibi ısı yalıtım
malzemelerin 70-80 ºC de deforme oldukları bilinmekte ve yapılan çalışma sonucu
yangın sınıfı E olarak belirlenmiştir. (21)
Kaynaklar
1. TSE ISO/TR 13387-1 . Yangın Güvenliği
Mühendisliği - Bölüm 1: Yangına Karşı Performans Kavramlarının Tasarım
Amaçlarına Yönelik Olarak Uygulanması. Ankara : Türk Standartları
Enstitüsü, 2009.
2. DEMİREL, Füsun
ve BAŞDEMİR, Hüseyin. Binalarda Pasif Yangın Güvenlik Önlemleri Bağlamında
Bir Literatür Araştırması. s.l. : Politeknik Dergisi, 2010. Cilt 13, 2,
s. 101-109.
3. Sedat, ALTINDAŞ.
Kapalı Hacim Özelliklerine Göre Binalarda Öngörülen Yangına Direnç Sürelerinin
Belirlenmesine Yönelik Bir Model Önerisi. Ankara : s.n., Haziran 2010.
4. ARPACIOĞLU,
Ümit. Yangın Merdiveni Tasarımının Kent Dokusu İçinde Korunması Gerekli
Kültür Varlıklarına Etkisi. Tasarım+Kuram. 2010. Say› 9-10, 2010, s.
12-20.
5. Hull, T. Richard
ve Stec, Anna A. Polymers and Fire. Cambridge : s.n., 2009.
6. Resmi Gazete.
Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik. 2009. 15369.
7. DEMİREL, Füsun
ve ALTINDAŞ, Sedat. Çatı ve Çatı Kaplamalarının Dış Yangın
Performanslarının Avrupa Birliği Direktiflerine Göre Sınıflandırılması ve
Konunun Türkiye - Avrupa Genelinde İrdelenmesi. Ankara : Politeknik
Dergisi, 2010. Cilt 13, 1, s. 65-70.
8. TSE EN 13501-5.
“ Yapı mamulleri ve yapı elemanları Yangın sınıflandırması - Bölüm 5:
Çatıların dış yangınlara maruz bırakılması deneylerinden elde edilen veriler
kullanılarak sınıflandırma.
9. TS EN ISO 1182.
Yapı mamullerinin yangın deneylerine tepkisi - Tutuşmazlık deneyi.
Ankara : s.n., 2010.
10. TS EN 13823+A1.
Yapı ürünleri için yangına tepki deneyleri-Tek bir yakma unsuru ile ısıl
etkiye maruz kalan döşemeler haricindeki yapı ürünleri. 2015.
11. TS EN ISO 1716.
Yapı ürünlerinin yangına tepki deneyleri – Brüt yanma ısısının tayini (kalorifik
değer) (ISO 1716:2010).
12. TS EN ISO
11925-2. Yangın deneylerine reaksiyon - Aleve doğrudan maruz kalan
ürünlerin tutuşabilirliği - Bölüm 2: Tek alev kaynağıyla deney. 2011.
13. ÜNAL, Osman.
Kompozit Malzemeler. Yapı Malzemesi Ders Notları.
14. Ersoy, Halit
Yaşa. Kompozit Malzeme. İstanbul : Literatür, 2001.
15. MAĞDALA, Melih
Özgün. Isı Kalkanları İçin Kalıplanabilir Karbon Fenolik Kompozit.
s.l. : İTÜ, HAZİRAN 2009.
16. VURAL, Murat.
Polimer ve Kompozit Malzemeler. Ders Notları. s.l. : İTÜ Makine
Fakültesi.
17. ENŞİCİ, Ayhan.
Polimer Esaslı Kompozit Malzemeler ve Ürün Tasarımında Kullanımları. 2004.
18. SOLMAZ, Murat
Yavuz ve GÜR, Mustafa. Tabakalı Kompozit Plakalarda Takviye Malzemesi ve
Oryantasyon Açısının Gerilme Analizine Etkisi. s.l. : Fırat Üniversitesi,
2007.
19. Qureshi, S.P.
Phenolic Resins. s.l. : Georgia-Pacific Resins, Inc. ASM
International, 2001.
20. Zingaro, J.R.
Phenolic Composites in the Aircraft Industry and the Necessary Transition to
the Mass Transit Rail Industry. s.l. : Composites Institute, Society of
the Plastics Industry Inc., 1996.
21. UYGUNOĞLU,
Tayfun, et al. EPS ve XPS Malzemeleriyle Yapılan Mantolamaların Yangın
Sırasındaki Davranışlarının Araştırılması. s.l. : Politeknik Dergisi,
2015. Cilt 1, 18, s. 21-28.
22. Dokur, M. Karbon
Fiber Esaslı Polimerik Matrisli Kompozitlerin Üretimi ve Karakterizasyonu,
Yüksek Lisans Tezi. s.l. : İstanbul Teknik Üniversitesi, 2008.
23. Murphy,
Harrison ve Slavik, Juraj. US 2004/0060119 A1 United States, April
2004.
24. Walsh, P.J.
Zoltek Corporation. s.l. : ASM International -Composites- Volume
21-, 2001.
25. YILDIRIM,
Serdar ve ÇELİK, Erdal. Alev Geciktirici Huntit ve Hidromanyezit
Nanopartikül Takviyeli Polimerik Kompozit Kaplamalar.
26. Gardziella, A.,
Pilato, L.A. Phenolic Resins Chemistry, Applications Standardization,
Safety and Ecology. 1999.
27. Mouritz, A. P.
ve Gibson, A. G. Fire Properties of Polymer Composite Materials.
s.l. : Springer.
28. Mouritz, A.P.,
Mathys, Z. ve Gibson, A.G. Heat release of polymer composites in fire.
29. Zhang, H.
Fire-Safe Polymers and Polymer Composites. Federal Aviation Administration
technical report. Washington, D.C : U.S. Department of
Transportation, 2004.
30. Frazer, A.H.
High Temperature Resistant Polymers. New York : s.n., 1968.
31. Hollaway, L.C.
A review of the present and future utilisation of FRP composites in the civil
infrastructure with reference to their important in-service properties. Construction
and Building Materials. 2010.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder